Paylaşmak, İyi Şeyleri Çoğaltır
Efes Antik şehrinin yakınlarında bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası, hem İslamiyet’te , Hem Hristiyanlıkta zikredilen yedi gencin uyuduğu mağara olarak bilinir Müslümanlar tarafından Kuran’da Keyf süresinde zikredilen Ahsab-ı Kehf Mağarası günümüzde daha çok Tarsusta ya da Afşin’de bulunan mağara olduğu kabul edilirken Hıristiyan dünyası Efes’teki bu yeri benimsemiştir. MS 250 yılı civarında Imparator Decius zamanında yaşayan … Devamını oku
Hristiyan dünyasının önemli kutsal mekanlarından biri olan Meryem Ana Evi, Efes çevresinde yer alan Bülbüldağı’nda bulunan bir Katolik mabet yeridir. Selçuk’a 7 km uzaklıktadır. Hristiyanlığın önemli figürlerinden biri olan Meryem Ana’ya atfedilen kutsal bir mekandır. Meryem Ana, İsa’nın annesi olarak Hristiyan inancında büyük bir saygıya sahiptir ve onun yaşadığı veya gömüldüğü yerler, inananlar için kutsal … Devamını oku
Osmanlı Padişahı II. Selim zamanında Mimar Sinan tarafından 1569-1575 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapı Osmanlı Klasik üslubunun en yetkin örneğidir. Cami ve iki medreseden oluşan külliye, 190×130 metre boyutlarındaki avlu içinde yer alır. Avlunun han cephesini kaplayan Arastayı, III. Murat döneminde Mimar Davut Ağa yapmıştır. Mimar Sinan’ın en mükemmel eseri saydığı Selimiye, Osmanlı mimarisinin ve … Devamını oku
ŞEYH YAHYA EFENDİ KİMDİR? 16. yüzyılın önemli âlim, şair ve mutasavvıflanından olan Şeyh Yahya Efendi, 1495’de Trabzon’da dünyaya gelmiştir. Babası Şâmî Ömer Efendi, annesi Afife Hatun’dur. Ömer Efendi’nin Trabzon’da kadılık yaptığı dönemde II. Bayezid’in oğlu Şehzade Selim Trabzon. valisiydi. Bu dönemde Ömer Efendi ile Şehzade arasında bir dostluk kurulduğu tahmin edilmektedir. Yahya Efendi’nin doğumundan birkaç … Devamını oku
Nuruosmaniye Camii, İstanbul’da inşa edilmiş ilk barok özellikli camidir. I. Mahmut‘un ölümünden sonra kardeşi III.Osman zamanında “Nur-u Osmani” adıyla tamamlanmıştır. Mustafa Ağa ve yardımcısı Simeon Kalfa (Mimar Simeon) tarafından 1749-1755 yıllarında inşa edilmiştir. Batılılaşmanın mimaride görüldüğü bir dönemde ortaya çıkan camii ve külliyesi, Osmanlı mimarisinde bir dönüm noktası sayılmaktadır. Cami ile birlikte medrese, imarethane, kütüphane, … Devamını oku
Ayazma camii 26. Osmanlı padişahı Sultan III. Mustafa tarafından annesi Mihrişah Emine Sultan ve ağabeyi Şehzade Süleyman adına 1760 tarihinde yaptırılmıştır Mehmed Tahir Ağa’dır. Cami mimari olarak Osmanlı ve Barok esintilerini yansıtmaktadır. Külliye’nin temel yapıları bir avlu içinde olmakla beraber, bu yapıları destekleyen ikinci derece yapılar ise avlunun dışında inşa edilmiştir. Avlu içindeki yapılar; hünkar … Devamını oku
TARİHÇESİ Yıldırım Bayezid tarafından Bursa’nın doğusunda, aynı adlı tepe üzerine inşa ettirilen külliyenin merkezinde yer almaktadır. Yapımının başlangıç ve bitiş tarihleri ile mimarını belirleyen bir kitabesi bulunmamaktadır. 802 H. (1399) tarihli vakfiyesinden anlaşıldığı üzere, caminin bu tarihten birkaç yıl önce tamamlandığı tahmin edilmektedir. Bazı kaynaklarda, Timur istilası nedeniyle inşaatın yarıda kaldığı ve muhtemelen Çelebi Mehmed … Devamını oku
Cami, 1950 yılında yıkılmış, sadece minaresi ayakta kalmıştır. Yıkılan yapının yerine yeni bir cami yapılmıştır. Yapının doğu yönünde yer alan minaresi sağlam ve zariftir. Sekizgen biçimli kaide, aralarında tuğla dizileri olan kesme taşlarla örülmüştür. Gövdeye geçiş tuğla Üçgen yüzeyler aracılığı ile sağlanmış, silindirik tuğla gövde, merdiven biçimi motiflerle tezyin edilmiştir. Şerefe altında zincir motifi bulunmaktadır. … Devamını oku
Hicri 825 yılında Buhara’dan Bursa’ya gelen Üç Kuzular, Seyyid Şeyh Safiyyüddin, Şeyh Muhammed ve Açıkbaş El Şeyh Ali Efendi’dir. Nakşi tarikatına mensup olan bu zatlar, Emir Sultan’ın yanında bulunmuş ve ona olan yakınlıkları nedeniyle Emir Sultan onlara “kuzularım” diye hitap etmiştir. Bu nedenle “Üç Kuzular” olarak anılmaya başlanmışlardır. Şeyh Safiyyüddin evlenip soyunu devam ettirirken, diğer … Devamını oku
Üç kuzular mescidinin yanında yapılmış olan türbede. Üç kuzular Tekkesi şeyhlerinin yattığı bilinmektedir. Dikdörtgen planlı olan türbenin Üzeri çatı ile örtülmüştür. Duvarları moloz taşı ile örülmüştür. 1819 yılında Nuri Paşa Hazinedarı Mustafa Ağa tarafından onarıldığı belirten bir kitabe vardır. Dört satırlık kitabe, güneye bakan pencere üzerine konulmuştur. Türbe içinde yedi sanduka vardır Bunlardan üçü Muhittin … Devamını oku