Çağlayan Camil ve Aziziye Camii olarak da bilinir. Sadabad mesire alanına ilk cami, Lale Devide 1722 yılında, Sadabad Sarayı ile birlikte inşa edilmiştir.
Patrona Halil Ayaklanması’nda yıkılan bu ilk cami, III. Selim ve II. Mahmut dönemlerinde olmak üzere iki kez onarım görmüştür. 1863’de Sultan Abdülaziz‘in. emriyle, Sarkis ve Agop Balyan kardeşler, harap olan yapıyı yeniden tasarlayarak inşa ettirmiş ve cami günümüze kadar ulaşmıştır.
Ana hatlarıyla simetrik bir plana sahip olan caminin kütlesi, harim bölümü, bu bölümün kuzeyinde yer alan hünkâr mahfili ve konut bölümleri ile batı cephesindeki minareden oluşmaktadır. Cami kapısının üstünde Sultan Abdülaziz’in 1863 tarihli tuğrası bulunmaktadır. Tuğranın altında Ser Kenan Abdülfettah Efendi’nin hattı ile Şair Kamil’in on misralık tarih manzumesi mevcuttur. Dönemin batı etkili mimari üslubu ile yapılan cami, çift sıra pencereli, muntazam kesme taştan duvarlar üzerinde yükselir. Kare planlı harimin üzerinde ahşap bir kubbe bulunmaktadır. Üstü kurşun kaplı kubbenin içi çiçek desenleri ile tezyin edilmiştir. Harim dışındaki bölümler ise kırma çatı ile örtülmüştür. Caminin mihrabındaki ve duvarlarındaki süslemelerden günümüzde sadece mihraptakiler kalmıştır.
Küçük kesme taşlardan yapılmış minarenin, kaidesinin ve gövdesinin yüzeyleri sıvasızdır. Neogotik üsluba sahip minarenin içinde, her biri 96 taş basamaktan oluşan iki ayrı merdiven bulunmaktadır. Birine caminin içinden diğerine ise bahçeden ulaşılmaktadır. İki kişi aynı anda birbirini görmeden şerefeye çıkılabilmektedir.