TARİHÇESİ
Mehmed Muhyiddin Üftade Hz. leri ; 1490 yılında Bursa’da doğmuş, 1580’de vefât etmiştir. Bursa’da kurulmuş olan Anadolu ve Balkanlara da yayılan Celvetiye Tarikatının pîrîdir. Ulucâmii ve Kayhan Câmii’nde müezzinlik yaparken kendisine takdim edilen birkaç akçelik maaş-ı alınca gece rüyasında “mertebenden üftâ oldun (düştün)” hitabına maruz kalmış ve bundan sonra bu ismi almıştır.
Hz. Üftâde tasavvufî hayatı Hızır ile tanımış, ondan ilim ve feyz almış, onun vefâtından sonra kemâle erip keşfe açılmış “Andan sonra alem-i istiğrâka düşüp altı yedi günde seyreyledim. Ne nefsim kaldı ne sîmâ kaldı” demiştir. Hz. Üftâde birçok câmide vaaz ve irşâd görevinde bulunmuş, halkın ısrarı ve Emir Buhari Hazretlerinin rüyada ricası üzerine Emir Sultan Camii’nde imamlığa başlamış aldığı maaşı dervişlere dağıtmıştır.
Hz. Üftâde hayatı boyunca ibâdet, züht ve takvâya önem vermiş, Halk içinde Hakkı aramış, uzlet yerine Celvetî tercih etmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman, 3. Murat‘ın Annesi Nurbanu Sultan, devlet adamları ve devrin önemli şahsiyetleri Hz. Üftâde’ye büyük saygı göstermişler; duasını almışlardır. Hz. Üftâde sonraları “Ervah-ı âliyye burada toplanıyor” diyerek tekkesini Uludağ eteklerine taşımış ve vefatına kadar burada yaşamıştır. Câmii ve türbeyi Üftâde Hz. leri kendisi yaptırmıştır. Cami ve Üftade Hazretlerine ait türbenin karşısında olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Üftade Hazretleri’nin torunu İbrahim Efendi, vasiyeti üzerine 1678 yılında ölümünden sonra türbenin dışındaki bahçeye defnedilmiş ve hazireler de bu şekilde oluşmaya başlamıştır.
KİTABESİ
“Hilafet makamında olan dünyanın bekçisi Sultan Abdülmecit Han’ın, şevket ve şâna izzet katan kumandanı Rıza Paşa. Bursa’yı ziyaret niyetiyle şereflendirince tüm velilerin,Allah dostlarının baştan sona makamlarını ziyaret ederek alnını aşındırdı, yüzünü sürdü.”
“Bu ziyaret esnasında görür ki Celvetiye Tarikatı mensuplarının yöneldiği kapı, makamı çok yüce olan Üftade hazretlerinin mekânı yıkılmaya yüz tutmuş. Yeni baştan yapılabilmesi için yapının yenilenmesine büyük bir gayret ve maddi tasarruf hizmeti sağlayarak bu tarzdabir hizmet gerçekleştirdi.”
“Bu o himmetler kutbu büyük evliyadır ki onun dergâhı Allah’a yakın olan değerli kulların secde ettikleri yerdir, arştan daha yücedir. Bu öyle güzel ihsanların yuvasıdır ki bu yuvadan nasibini alan en düşük seviyeli bir sinek dahi bir Ankakuşunun hasletlerine sahip olur”
KONUMU
Kaynak: Bursa Belediyesi, BURSA KİTABELERİ – Ömer Kaptan