YEŞİL CAMİİ

Yeşil Camii, Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1419-1420 tarihinde inşa ettirilen cami, “┴ ” ters T planlı (tabhaneli-zaviyeli) camilerdendir. Plan düzenlemesi bakımından Yıldırım Camii ve Hüdavendigar Cami‘ine benzer. Kuzey cephede son cemaat yeri yoktur.

Mimarisi

Miman, Vezir Hacı vaz Paşa’dır. Nakışları, Nakkaş Ali bin İlyas Ali tarafından yapılmıştır. II. Murad döneminde tamamlanmış olan camide taş, ahşap, alçı ve kalem işi bezemeler ağırlıktadır. Caminin çinileri Mecnun Mehmed tarafından yapılmıştır. İki katlı Cami, iki kubbeli mekan, yanlarında kubbeli birer oda ve köşelerde birer odadan meydana gelir. Odalann kible duvarlannda alçı ile yapılmış raflar ve ocak yer almaktadır.

Kuzey cephesindeki büyük ana kapıdan 2,30 metrelik dar ve karanlık bir koridora girilir. İki tarafında, pencere içlerinden yukarı kata çıkan merdivenler bulunan bu koridor, kilise narteksi görünümündedir. Koridorun gerisinde Bizans üslubunda başlıklara sahip ikişer sütun yer alır. Doğu ve batı ucunda tonoz örtülü kanat odalarına uzanan koridorun sonunda, alçak bir girişle orta kubbeye ulaşılır.13 metre çapında ve 25 metre yüksekliğindeki orta kubbe, mihrap önü kubbesine mermer Bursa kemeri ile bağlanmıştır. Doğu ve batı yönlerinde iki yüksek eyvan, kuzeyde iki müezzin mahfili ve üst katta bir mahfil daha bulunur. Yan eyvanların güneyinde ise dilimli kubbelerle örtülü, alçı ocak ve dolaplı birer oda mevcuttur.

Orta kubbe kasnağı, prizmatik üçgenler (bademler) üzerine oturur ve üçü açık olmak üzere kör pencereler barındırır. Kubbenin sekizgen formdaki aydınlık fenerinin altında, yüksek kenarlı yekpare mermer bir havuz yer alır. Orta kubbe duvarları koyu renkli mermerden, kemerler ise beyaz mermerden yapılmıştır.

Orta kubbe, mihrap önü kubbesine mermer Bursa kemeri ile bağlıdır. Bu kemer, yedi sıra stalaktitli yastığa basmakta; altında ise beş sıra stalaktitli bir niş bulunmaktadır. Büyük kemerin anahtar tablosu geometrik motiflerle süslüdür. Güney eyvan kubbesi, prizmatik üçgenler (bademler) ve aralarına yerleştirilmiş ince üç köşeli yıldızlardan oluşan bir kasnağa oturmaktadır. Kasnakta üç açık, bir kapalı pencere vardır. Orta kubbenin bulunduğu hacimden yan eyvanlara geçiş, bir basamak yükseltilerek sağlanmıştır.

Pencere söveleri geniş silmeli ve kabartma sivri kemerlidir. Ahşap pencere kapakları, oyma ve geçme teknikleriyle işlenmiş yıldız, geometrik, rumi motifler ve yazılarla bezeli olup dönem işçiliğinin nadide örneklerindendir. Pencere iç tavanları, kabartma geometrik motifler ve silmelerle süslenmiş mermerden yapılmıştır. Mihrap eyvanının doğu ve batı pencereleri üzerinde, daire formunda kırmızı ve yeşil renkli iki yazı bulunur. Bunlardan birinde Ahmed Vefik Paşa’nın adı geçmektedir.

Yüksekliği 10,65 metre olan mihrap, çinilerin en ihtişamlı şekilde kullanıldığı bölümdür. Dıştan içe doğru sırasıyla; sülüs ve kûfi hatlarla yazılmış bir kuşak, stalaktitli silme, geometrik motifli şerit, daire profilli çerçeve ve çiçek desenli pervaz yer alır. Mihrap nişi çiçek motifleriyle bezenmiş olup dış köşelerdeki sütunceler yekpare mermerdendir. Kavsarası üç sıra stalaktitli, üzerinde ise ayna taşı ve lale motiflerinden oluşan bir taç bulunur. Dış çevresindeki girift kûfi-sülüs karışımı yazılarda hadisler ve ayetler işlenmiştir. Sağ sütuncede “Amel-i üstadan-ı Tebriz” (Tebriz ustalarının işi), sol sütuncede ise Gülistan’dan alınma “Zalim bize zulmettiğini sanır; oysa biz atlattık, zulüm halkası onun boynuna geçti” beyiti yazılıdır. Mihrap tacının üstünde, kırmızı zemin üzerine beyaz sülüs hatla Kelime-i Tevhid nakşedilmiştir. Mihrap duvarındaki çiniler 3,5 metre yüksekliğinde olup altıgen formlu lacivert, firuze, sarı ve beyaz çiçekli panolarla çevrilidir. Yazı kuşaklarında dualar, öğütler, hadisler ve Kur’an’dan ayetler yer alır.

Orta sahını çevreleyen doğu ve batı eyvanları, sekizgen kasnak üzerinde yirmi dört dilimli kubbelerle örtülüdür. Kubbe dilimlerinin içi, prizmatik üçgenler (bademler) ve kalem işleriyle süslenmiştir. Köşe bingileri sekiz sıra mukarnaslı olup aralarındaki duvar yüzeyleri stilize yaprak motifleriyle birleştirilmiştir. Kubbe pencerelerinden beşi açık, üçü kapalıdır. Alt sıra pencere kapakları, oyma rumi motifli yekpare tahtadan; iç tavanları ise oymalı mermerden yapılmıştır. Duvarlar altıgen çinilerle kaplıdır.

Güneydoğu köşesindeki oda, otuz iki dilimli ve sekizgen kasnaklı kubbe ile örtülü olup kalem işleriyle bezelidir. Köşe bingileri üzerindeki üç sıra stilize yaprak motifleri ve XVIII. yüzyıla ait nakışlar dikkat çeker. Güneybatı odası da benzer özellikler taşır; ancak alçı duvar süslemeleri farklılık gösterir. Her iki odada geometrik desenler, ocaklar ve yan hücreler bulunur.

Giriş koridorunun sağındaki ve solundaki tonozlu odalarda, alçı duvarlar geometrik desenlerle süslüdür. Üst kata çıkış, koridordaki pencerelerden sağlanır. Sahanlıklardan geçilen üst odalar, sekizgen kaideli on altı dilimli kubbelere sahiptir. Bu odalarda da ocak ve hücreler mevcuttur.

Orta kubbenin kuzeyindeki iki müezzin mahfili ile hünkâr mahfili, Bursa kemerleri ve çinilerle kaplıdır. Mahfil korkulukları çini işçiliğinin seçkin örneklerindendir. Bursa kemeri üzerinde nakkaş İlyas Ali oğlu Ali’ye ait 1424 tarihli kitabe bulunur. Stalaktitli çini yastıkta ise çini ustası Mecnun Mehmed’in adı yazılıdır. Tüm tezyinat, Bursalı sanatkâr İlyas Ali oğlu Ali tarafından yönetilmiş olup Şair Lâmiî Çelebi’nin büyükbabasıdır. Caminin iç mekânları; tavanlar, mahfiller ve eyvanlar tamamen çinilerle kaplıdır. Yalnızca orta kubbe duvarları çinisiz bırakılmıştır.

Caminin son cemaat yeri, Çelebi Sultan Mehmed’in ani vefatı nedeniyle tamamlanamamıştır. Cephede; ana kapı, dört süslü pencere, iç-dış mihrap ve balkonlar yer alır. Köşe balkonları üzerinde minare yolunu aydınlatan üçer mazgal pencere bulunur. Pencereler stalaktitli çerçeveler ve bitkisel kabartmalarla süslüdür. Ana kapı, on iki sıra stalaktitli kavsarası ve üzerindeki hadislerle ihtişamlı bir görünüme sahiptir. Kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerdeki minareler ise yenidir.

Yeşil Camii – Osman Hamdi Bey

Ünlü ressam Osman Hamdi Bey Yeşil Cami’yi 5 kez tablolarında kullanmıştır. Bunlardan biride “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosudur. Osman Hamdi Bey’in Yeşil Cami hünkâr mahfilinde başladığı çalışmasını, günlerce burada kalamayacağı için mekânın resmini çekerek eserini atölyesinde tamamlamıştır. Resimde görülen pencere, Yeşil Cami’ye girerken kitabenin hemen üzerinde kapının dışından da görünen ufak pencereden başkası değildir. Bu pencerenin arka kısmı yeşil cami girişinin hemen üst katında bulunan hünkâr mahfelidir.

Konumu

Kaynak:

BBB

https://www.takvim.com.tr/kultur_sanat/2011/04/19/kaplumbaga-terbiyecisi-bursada-mi-cizildi

TÜRKİYEDE VAKIF ABİDELER VE ESKİ ESERLER III.cilt

Yorum yapın

Paylaş
Paylaş